Kayıtlar

İsmet Özel- Savaş Bitti

  var mı bilen başıma seni saranlar arasında adını mantık mı diyorlar idrak mısın hafıza mı sahici bir şeysen eğer söyle bakalım neydi sevgilinin koynuma kaçtığı tarih yıllardan hangisiydi hangi mevsimdeydik ayın kaçıydı koynummuş madem sevgilinin göz diktiği yer kaçmak için incecik ürperişli gölgesi cismime neden kıydı sor gücün sormaya yetiyorsa var mıymış gönlümü bin parçaya böldüğünün bir sebebi o yürek burkucu gençlik döngülerinde beni çark ettirişi ses çürütüp bağrımda böğrümden karaltı söktürüşü niyeymiş boynumun tan yerine amade kılındığı silkinişler türk ilinde fütur eylemeksizin la belle dame sans merci sancak açsın diye mi hatırla ikrar etmeye şayan bir hasıla var mı şimdi hani savaş patladığında sevdiğim kız koynundan senin artık çıkmam deyivermişti bunu bir fısıltı halinde çarçabuk ve yeminle söylemişti yeminle çünkü yemindi olduran olduracak olanı yemindi aşkın aşkla bakıştırıldığı sahra o gün bu gündür savaş denildiğinde zira yemin zamanlarından başka şey anlaşılmadı...

Selda Bağcan- Katip Arzuhalim Yaz Yare Böyle

  Sivas ellerinde sazım çalınır Çamlı beller bölük bölük bölünür Yardan ayrılmışam bağrım delinir Katip arzuhalım yaz yare böyle Güzelim emey, birtanem emey, güzelim emey hey Yardan ayrılmışam bağrım delinir Katip arzuhalım yaz yare böyle Güzelim emey, birtanem emey, güzelim emey hey Kul olayım kalem tutan ellere Katip arzuhalım yaz yara böyle Şekerler ezeyim şirin dillere Katip arzuhalım yaz yare böyle Güzelim emey, birtanem emey, güzelim emey hey Şekerler ezeyim şirin dillere Katip arzuhalım yaz yare böyle Güzelim emey, birtanem emey, güzelim emey hey Pir Sultan Abdal'ım ey Hızır Paşa Yazılan geliyor sağ olan başa Beni hasret koydun kavim kardaşa Katip arzuhalım yaz yare böyle Güzelim emey, birtanem emey, güzelim emey hey Beni hasret koydun kavim kardaşa Katip arzuhalım yaz yare böyle Güzelim emey, birtanem emey, güzelim emey hey

Selda Bağcan-Minnet Eylemem

  Har içinde biten gonca güle minnet eylemem Arabi farisi bilmem, dile minnet eylemem Sırat-i müstakim müzre gözetirim rahimi İblisin talim ettiği yola minnet eylemem İblisin talim ettiği yola minnet eylemem Bir acayip derde düştüm herkes gider karına Bugün buldum bugün yerim, Hak kerimdir yarına Zerrece tamahım yoktur şu dünyanın varına Rızkımı veren Hüda'dır, kula minnet eylemem Rızkımı veren Hüda'dır, kula minnet eylemem Oy nesimi, can nesimi ol gani mihman iken Yarın şefaatlarım ahmed-i muhtar iken Cümlenin rızkını veren ol gani settar iken Yeryüzünün halifesi hünkara minnet eylemem Yeryüzünün halifesi hünkara minnet eylemem

İçimden Şu Zalim Şüpheyi Kaldır

  Ağzının bir kıvrımından cesaret bularak Ter yürekte susayışlar yaratan yağmurlara açıldım Kalmışsa tomurcuklar önünde sendeleyen çocuklar Kalmışsa bir kaç ısrar ölümle yarışacak Onların yardımıyla dünyamıza acıdım. Dünya. Çıplak omuzlar üzerinde duran. Herkes alışkın dölyatağı borsalarla ağulanmış bir dünyaya Benimse dar Çünkü dargın havsalamın Gücü yok bazı şeyleri taşımaya. Önce kalbim lanete çarpa çarpa gümrah Sonra kalbim gümrah ırmakları tanımaktan kaygulu Sakın Styks sularının heyulası sanmayın Er gövdesinde dolaşan bulutun simyası bu, Biraz üzgün ve Ömer öfkesinde biraz Öyle hisab katındayım ki katlim savcılardan sorulmaz Ne kireç badanalı evlerde doğmuş olmak Ne ellerin hırsla saban tutuşu Ne fabrikalarda biteviye üretilmekte olan kahır Dev iştihasıyla bende kabaran aşkı Yetmez karşılamaya. İnsanlar Hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır O ferah ve delişmen gözüken birçok alınlarda Betondan tanrılara kulluğun zırhı vardır Çelik teller ve ba...

Sebeb-i Telif

  Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız yaprakla yağmurun aşkı meselâ kim olsa serpilen coşturuyor bizi imreniyoruz başkalarının mahvına. Yağmur mahvoluyor çarparak kendini parçalıyor mâşukunun açılan kıvrımında yaprak dirimle irkiliyor nazlı ve mağrur silkiniyor vuran her damlayla. Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız bakıp başkasının başkayla kurduğu bağlantıya aşka dair diyoruz ilk anı bu olmalı ilkönce damarlarımızda duyuyoruz çağıltısını uzak iklimlerin kokusu gitmediğimiz şehirlerin önceden bir baş dönmesiyle kabarıyor hafızamızda sonra ayrılıklar düşüne dalıyoruz: Bize ait olan ne kadar uzakta! Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız başkalarının düşünceleriyle değil. “Üstümde yıldızlı gök”demişti Königsberg’li “içerimde ahlâk yasası”. Yasa mı? Kimin için? Neyi berkitir yasa? İster gözünü oğuştur,istersen tetiği çek idam mangasındasın içinde yasa varsa. Girmem,girmedim mangalara Yer etmedi adalet duygusu içimde benim çünkü ben ömrümce adle boyun eğdim. Yıldızlı gökten b...

Abdulhalik Aker Amentü'nün Tahlili

  İnsan eşref-i mahlûkattır derdi babam bu sözün sözler içinde bir yeri vardı ama bir eylül günü bilek damarlarımı kestiğim zaman bu söz asıl anlamını kavradı geçti çıvgınlar1ın, çıbanların, reklamların arasından geçti tarih denilen tamahkâr tüccarı kararmış rakamların yarıklarından sızarak bu söz yüreğime kadar alçaldı damar kesildi, kandır akacak ama kan kesilince damardan sıcak sımsıcak kelimeler boşandı aşk için karnıma ve göğsüme ölüm için yüreğime sürdüğüm eczâ uçtu birden aşk ve ölüm bana yeniden su ve ateş ve toprak yeniden yorumlandı. Dilce susup bedence konuşulan bir çağda biliyorum kolay anlaşılmayacak kanatları kara fücur çiçekleri açmış olan dünyanın yanık yağda boğulan yapıların arasında delirmek hakkını elde bulundurmak rahma çağdaş terimlerle yanaşmak için bana deha değil belgeler gerekli kanıtlar, ifadeler, resmi mühür ve imza gençken peşpeşe kaç gece yıllarca acıyan, yumuşak yerlerime yaslanıp uçardım bilmezdim neden bazı saatler alaturka vakitlere ayarlı neden ka...

Manzaralar

    Herkesin hayatında unutamadığımız manzaralar vardır. Bu manzaraları unutmak isteriz fakat istesek de  istemesek de karşımıza çıkar. Buna engel olamayız. Bizim unutmak istediğimiz bu manzaralar bizi   korkutan üzen ve bizde travma etkisi yaratan türdendir. Aksi takdirde unutmak istemezdik. Aslında biz  unuttuk zannederiz fakat bu manzara bizim karşımıza çok daha farklı türden çıkar. Mesela geçmişte  yoldan karşıdan karşıya geçerken gözümüzün önünde bir çocuğa araba çarpmıştır ve çocuk hayatını  kaybetmiştir. Bir süre sonra o olayı unutmuşuzdur. Daha sonra her caddeden geçerken korkma panik  halimde olma yada rahatsız edici düşüncelere sahip oluşumuz bizim daha önceden yaşadığımız o olaya  bağlıdır. Belki o olay gerçekten aklımıza gelmez o zaman ama her caddeden geçtiğimizde o olayın  etkisiyle tehlikeli düşüncelere kapılırız. Bu bizim hayatımızı olumsuz bir şekilde etkiler.     Bazen de bu türden manzaraları hiçbir şeki...